2 Nisan 2012 Pazartesi

Hıhı evet.

İkindi vakitleri güzeldir, hava açıksa daha güzeldir. Odaya bir ışık dolar ama bembeyaz olacak şekilde değil, düzenli dağılır; her yeri aynı oranda aydınlatır. Rengi sarı lamba gibidir, florasan(böyle mi yazılır?) olmayan var ya. Edison'un bulduğu. Ampul şeklinde olan. Ampul diyince aklıma Recep Tayyip geldi. Tayyip diyince de Tayyeap geldi :D Onun karikatürünü çok güzel çiziyorlar. Hah ne diyordum, odayı aynı oranda aydınlatır. Troposferin dünyadaki ışıkları dağıtması gibi, o dağıtmasa gölge oluşumu çok fazla olurdu. Hıhı evet. Sahi ya artık coğrafya tarih felsefe Türkçe de çalışmayacağım. Şimdi söylediklerimden sadece coğrafyaya çalıştım gerçi. Türkçe'ye de sınav sabahı çalıştım iyi mi :D Tembelliğimden mi çalışkanlığımdan mi bilinmez. Aklıma takıldı, ikna olmadım. Açtım baktım. İyi de oldu... Sınavda çıktı, geçen yıl da çıkmış. Bende bi türlü oturmayan konu: Fiilde çatı. Onu alırsa geçişli almazsa geçissizmiş efenim. Bu ne işimize yarıyor ben de bilmiyorum, öyle dediler öyle öğrendim öyle işaretledim öyle çıktım geldim buralara.
Etrafımızdaki insanlar ne kadar ilginç yaratıklar. Ya da şöyle bi söz vardır. "Herkes sana ters gidiyorsa dönüp bi kendine bak, belki sen ters gidiyorsundur." ya da buna benzer bi şeydi işte. Biraz yorumlamış, kelimelerini değiştirmiş olabilirim.
Ansiklopediler resimlerine bakmak içindir. Hatta diğer kitaplar da. Önce karikatürlerine ve resimlerine bakılır. Böyle biline.
Bi tane kitap gördüm, 4 sayfa içindekiler bölümü var. İçi ne kadar doluymuş sen düşün artık.
LYS illeti de başımıza ekşidi görüyor musun sen...
YGS kitaplarımı odamın kapısının arkasına sakladım. Kütüphanem nefes aldı be nefes. Ne de güzel oldu, bi de temizlik yaptım. Sildim süpürdüm :D Yok süpürmedim. Sildim ve topladım. Keşke süpürseydim ya. Yarın aklıma gelirse yaparım :p
Bi tane burç kitabı gördüüüüm. O kadar tuttu ki özelliklerim şok oldum. Ama sonra başka birinin tutmadı. Hatta onun başak arkadaşlarının da tutmuyormuş. Ben balikim. Balikler duygusaldır diyip geçerlerdi hep. Bi sürü özelliğim balık burcundan geliyormuş meğersem. Gülse Birsel de balık burcuymuş! Bi de Einstein. emcekare.
Sms paketim bitti benim :( "Allah kimseyi sms paketsizlikle imtihan etmesin" demiştim bu blogda. Aman etsin birazcık, bakalım nolacak...
Aslında uyusam güzel olur. Saat da 12 biliyor musun? Hatta 17 geçiyor, şimdi 18.
Haa bi de ben o günlüğe yazabilmeye başladım. Hatta resim bile çizdim. Benden beklenmeyecek bi şey oldu. Kırmızı bi elbise çizdim. Hatta kızın dolgu topukları var, çok şaşkınım. Hayal gücümden neler pörtledi görüyor musun sayın seyirci. Kırmızı elbise yetmedi, kırmızı dolgu topuklu ayakkabı bi de! Yuh.
Iıııııı sonraaa... Bence artık kimse okumuyordur burayı; çünkü sadece biri ansiklopediler gibi buraya da resimlere bakmaya geliyordu. O da gelmiyordur artık. Okumuyordur da bence. Okursan söyle okuduğunu. Ehehe seni ne biçim de test ediyorum. Süper ötesi zeka fışkırtması :p Ordaki t harfi çokilginç. (Az önce ulama oldu o yüzden birleşik yazdım.) Şimdi mesela fışkırmak demekle fışkırtmak demek bir değil. Pörtlemek. İlginç di mi? Harflerin sadece anlamı değil; ağızdan çıkarken değdiği yerler, söylenişi bile mimik gibidir; insanı etkiler. Hep derler ya fıstıkçışahap sert ünsüzler diye... İşte o sert ünsüzler gerçekten serttir mesela. Bakınız: sert. içinde sert ünsüzler var. Çetin. Sert ünsüzler. Sert bi kelime. Sonraaa başka ne vardı. Şimdi bu kadar geldi aklıma.
Mama Rosi diyordu, Kadın dedektif. Sen ne güzel bi şişmansın ya. Hayatımda gördüğüm en güzel şişman bayan. Nasıl yakışıyor ben de bilmiyorum. Yüzü müzü. Dur fotoğrafını bulursam yayınlayacağım da bulamadım bi türlü. Zaten internetimiz çok yavaş. Çok sinir bozucu. Fiber mi ne öyle bi şeyi varmış tt net in. Onun kapsamına giriyoruz mu diye geldiler bu gün, mezarlıktan bi önceki eviz ya. Şehrin içinde ama dışında. Bilmiyorum oldu mu olmadı mı, o da olursa yavaş olurmuş ama :( Yaaa bulamadım. Üf. Mad Man i de hiç sevmiyorum. Ne saçma bi dizi, bi sürü de ödül alıyor anlamadım.
Bi de böyle bi  film var. Bakınca bana beni hatırlatıyor şu kız. :D Deli gibi bi şey. Sil baştan. Hala izlemedim ya, izleyeceğim ama bi ara. Çok merak ediyorum. Aslında gerçek adı eternal sunshine of the spotless mind.(ben de yanlış hatırladım. aslında şaşırtıldım!)
Kore dizilerini severim ben bi de. Çok şirinleeer, çok çekikler, çok masumlar, çok güzeller. Öyle insanlar.
Neyse ben gideyim, yine çok saçmaladım. Sevgi saygı ile. Saat de tam 45 geçiyor. 00.45 Hıhı evet. :)

2 yorum:

  1. okudum ki ben.. nasılız görüşmeyeli?

    aağ bi de düzeltmesem olmaz, sil baştan'ın orjinal adı eternal sunshine of the spotless mind gibi bi şeydi.

    YanıtlaSil
  2. çok şükür iyiyiz hanım gızım.
    düzelttim sooradan. evet oymuş adı :)

    YanıtlaSil

Çorbada senin de tuzun bulunsun ;) :)