9 Mayıs 2012 Çarşamba

İlginçlikler abidesi

Doğum günlerine çok mu değer veriliyor ne? Ne önemi varsa... Dünyadaki bilmem kaç milyar insandan biri bu gün doğmuş, eee? Zaten ne zaman bu dünyadaki bilmem kaç milyar insandan sadece biri olduğumu ve aslında olup olmamamla değişen pek bir şey olmadığını fark etsem değersizliğim yüzüme çarpılıyor. Değersizlik demişken, sana da oluyor mu bilmiyorum... Bazen geçmişte şu ankinden daha iyi durumda olduğunu fark ediyorsun ve için acıyor. Çok tuhaf bi his. Sanki o geçmişteki sen sen değilsin. O anın Ayşe Nur'u ve bu anın Ayşe Nur'u farklı insanlar sanki. Ki büyük ihtimalle de öyle. Az önce milyar tane insan olduğunu söylemiştim ve şu anda her "an"ın başka bir insanı olduğunu da keşfettik, gerisini sen düşün yani... Yaratıcı nasıl büyük bir güce sahip.
Hani bilim insanları uğraşıp bir böbrek yapabilir belki bi gün. Ama duygu yapabileceklerini hiç sanmıyorum. "Ruh" gerçekten yaratıcının kanıtlarından biri. O kadar insan ve o kadar ruh hali ve o kadar duygu ve o kadar hayata bakış açısı. Bir insan aklı bunu tasarlayamaz. İmkansız...
Eve gelmek çok tuhaf. Bi o kadar rahat ve bi o kadar rahatsız olduğunu fark ediyorsun. Gerçekten. :)
Hayatta birilerine karşı sorumluluğun olması omuzlarında ne kadar büyük yük aslında değil mi? Kendini gözden çıkarabilirsin rahatlıkla. (En azından ben sorumluluğumda olan bi insanı ve kendimi düşündüğümde, kendimi daha kolay gözden çıkardığımı fark ediyorum.) Yorucu. Ve benim birilerinin sorumluluğu altında olmam da öyle...
Hayat böyle devam ediyor.
İlginçlikler abidesi...

3 Mayıs 2012 Perşembe

İçimde anlamlandıramadığım bi tembellik var. Geçmiyor...
Bu gün bu gün ne giysem i ve evim evim güzel evim i izledim. Ülkemizdeki insanların hepsinin böyle lüks içinde yaşayıp yaşamadığını düşündüm. Ve örnek gösterilen, siz de buna sahip olmalıydınız dedirten

2 Mayıs 2012 Çarşamba

Öyleymiş. Güya.

Yok neymiş oturma odasının perdeleriymiş bilmem neymişmişmişmiş. Perdeler değişmeliymiş. Çok güzel olmalıymış. Çünkü perdelerin görevi güneşi engellemesi değilmiş. Perdelerin asli görevi gösterişmiş efenim... Öyleymiş. (Güya.) Çok şükür annem gibi bi annem var :D Allah tan o kadınlar gibi değil.
Ev dediğin temiz olsun tamam; ama camları silmek omuzlarında bir yükse silme gitsin ya. Sana da yazık günah. Camları sildiğinde mutlu olmayacaksan silme. Sanki silmesen sağlığından bi şey mi kaybedeceksin? Ya da berbat mı olacak her şey? Öyle yaşayamayacak mısın sanki? Tamam, içeri güneş girsin istiyorum diyerek silsen bi şey demeyeceğim de elalemin kadını görecek, ayy ne pis kadın buuu diyecek diye silme be kadın. Silme. O elalemin kadınının işi gücü yok, sen bakma ona. Pardon işi gücü milletin camlarının temiz olup olmadığını kontrol etmek. O kadar rahatsızsan gel sil anacım desene sen o kadına, ne strese sokuyorsa bu kadıncağızları... Anca konuşsun işte. Bıdı bıdı bıdı.
Ve insanlar bi sürü bi şeyler yapıyorlar, başkaları bi şeyler demesin diye. Ben de dahil olmak üzere.
Ne kadar sinir bozucu bir durum. İsyan edesim var. İçten içe öfke patlaması yaşıyorum. Aaaaa! Yettin ama bee! Diye bağırasım geliyor bazen. Ama yapmıyorum. Sevgi saygı çerçevesinde olmalıyız, onlar da bizim ömürlerimizi bu çerçevede yiyorlar çünkü.
Yatağının üstündeki örtü düzgün olmalıymış. Sana ne? Ben bozuk seviyorum. Sana niye batıyor benim yatağımın üstündeki örtü?
Kapalı kapalı halimle bisiklet sürmemeliymişim. Yahu nedir bu kendinize getirdiğiniz saçmasapan sınırlar? Sür gitsin. Oh sefam olsun. Tekerlekleri şişirelim, önce ben süreceğim. Özellikle de senin yanından geçeceğim. Hem de el sallayarak, dil çıkararak. Sen de yanındakine fısıldayacaksın: "xxx in kızı var yaaa... Reziiil püüü. O kapalı haliyle" diyeceksin. Ben hafifleyeceğim sen arkamdan tükürüklerini saçmakla meşgulken. Nıç nıç nıç derken bi gün ağzın açılmayıverecek göreceksin.
İçinden geldiği gibi dans et. Bak ne kadar rahatlatıcı... Ve saçma hareketler yaptığını bile bile bir balerin edasıyla. Hele elini tutabileceğin, birlikte saçma hareketler yapacağınız bi dostun varsa! Ne güzel hayat :) Daha ne istiyorsun?
Sana hayatın tadını çıkarmayı tavsiye ediyorum. Ben de öyle yapmaya çalışacağım. Zor durumlarda da olsa :) Birileri seni beğense de beğenmese de. Fişlensen de. İçin acısa da... Yalnız da birlikte de. Sana güzel dileklerimi yolluyorum. :) Hoşçakal.