25 Eylül 2010 Cumartesi

Sevinçliyiz hepimiz, yaşasın dershanemiz :p lalalololalaloooo lalalololalalooo...


Dün gece yatmadan önce bu gün dershanenin olduğunu biliyordum. Hatta saati kurdum; ama sonra içimden bir ses: 'Sen doğru saati bilmezsin kızıııım annen uyandırır seni. Bi de biliyon mu saat sesi çok gıcık. Annen daha iyi bi alarm sesi olabilir.' dedi. Ben de öyle yaptım. Tabi ki annem geç uyandı ve bizi de geç uyandırdı. Ancak hazırlanıp ancak masaya oturup ancak bir salatalık dilimi yediğimde annem 'otobüs geldiiii!' diye bağırıyordu. Bir an kendimi koşu maratonunda gibi hissettim. Ayakkabımı bile giymedim. Kardeşimle koşuyoruz, yetişemedik sandık; ama Allah'tan diğer durak çok yakınmış. Yetiştik.
Bu gün dershanenin ilk günüydü.

Dershanede kız ve erkek sınıfı var. Biz kaydolurken bunu söylememişlerdi; ama ben böyle eğitimin daha doğru olduğuna inananlardanım. Bu tek cinsiyete ait sınıf olayını ilk defa bir psikoloji kitabında okumuştum ve kitapta Amerika'da yapılan araştırmada aynı cinsiyetteki öğrencilerin bulunduğu sınıfın karmalardan daha başarılı olduğunun ortaya çıktığı yazıyordu. Tabi ki daha başarılı olur; en basitinden 'Ayyy bana baktıııı' 'Çok tatlıııı...' 'Oğlanların arasında rezil oldum' gibi şeyler söylemenize gerek kalmıyor ve (bir lezbiyen ya da gay değilseniz) derste fazlasıyla dikkatinizi dağıtacak bir şey olmuyor. Ama işin ilginç tarafı hocaların bunu açıklarken 'saflaştırmak' kelimesini kullanmasıydı. Bu kelime ne anlamda kullanılıyor çok merak ettim. Neyi saflaştırıyorlar? Neyse... Sınıfın durumunu sevdim yani. Aslına bakarsan hiç bir şey olmadı.Gittim ve geldim.
 
Geldiğimde apartmanın bayanları saat on ikide çardakta kahvaltı yapıyorlardı. Ben de onlara katıldım; çünkü karnım açtı ve annem de ordaydı. Yedik, içtik, eve geldik ve ders çalıştım. Okulda yazdıklarımı başka bi deftere yazıyorum sonra eve gelince tekrar yazıyorum, özene bezene. Çok renkli ve çok güzel oldu. Hatta babam 'Kıza bak yaa... Kitap gibi olmuş resmen!' dedi. Dershanedekileri de tekrar yazarsam aynı konuyu dört kez yazmış olacağımı ve gerçekten aklıma da yerleştiğini fark ettim; ama çok zor. Bir gün yazmazsan birikiveriyor.

Yarın da sınıfım ve matematik öğretmenimle pikniğe gideceğiz. Annem sınıfla kaynaşmam için iyi bir fırsat olacağını söylüyor. Bir saat kadar sürer herhalde yolculuk. Matematikçi 'kahvaltı yapmadan gelin' dedi tıklım tıklım olacak olan otobüste birinin üstüne kusarsam amma da kaynaşırız xD

Neyse... Haftaya cumartesi görüşürüz blog okurlar :) Kusup kusmadığımı haber veririm. (Sizin de en merak ettiğiniz şey bu olacak zaten, biliyom ben. :p ) hadi çüüüüzz

3 yorum:

  1. Hadi bakalım, bekleyelim o zaman cumartesi gününün gelmesini...
    Sana da derslerinde başarılar. :)

    YanıtlaSil
  2. Ahahah hala yaşıyosun dimi sen?! :D

    YanıtlaSil
  3. AksitAbraxas;
    Cumartesiyi bekleyemedim.(İnternet konusunda ne zaman kendimi tutabildim ki?)Teşekkür ederim. :)

    Modafobik;
    Bisiklet sürünce çalışan bütün kaslarımın ağrıması, üşütmem, karnımın ağrıması haricinde evet YAŞIYORUM! :)

    YanıtlaSil

Çorbada senin de tuzun bulunsun ;) :)