23 Haziran 2011 Perşembe

içimden ne geliyorsa onu yazacağım. gerizekalıııı...
evet. hıh bu yazıda da büyük harf yok. şimdiden söyleyeyim.


şu andaaa istanbul da şeyacımın yanındayım. daha önce de ıslak saçlarımla birlikte uyumuştu; çünkü ümraniye çok sıcaktı, bunaltıcıydı, yapış yapıştı. bense güzeldim iyiydim hoştum. :P hatta şimdi feiza da var yanımda. hatta kerime deeee! (ama kerime nin birazı rüyalar aleminde birazı burda. yurtta da öyleydi.) Neyse (ay büyük harf.) biraz düşününce aklıma sena yla konuşurken hocaların hilal konuştu sanıp ona kızması geldi. hala aklıma gelir, vicdan azabı çekerim. (bazı insanlar vijdan der. ehe ehe)  keşke söyleseydim o zaman ben konuşuyordum diye. o da ne kadar yüceee kalpliymiş ki söylememişti. dost canlısı, ilginç insan.
Şu son geçirdiğim bir hafta fazlasıyla eğlenceliydi :) Gerçekten bir haftanın tamamını sadece gülücüklerle :) anımsıyorum. çok şükür.
Eeeeen baştan, otobüs yolculuğumdan başlıyorum. Yanıma tatlı mı tatlı bi kadın oturdu. Kendisi lokumcudan emekli olmuş. Ciddiyim, yol boyunca onun kızının mezuniyetini ve üniversitede okulun çoğuna takmış olan hocanın gıcıklığını anlattı. Yazık. O İzmit te inince iki kişilik koltuk benim oldu ve Buz Devri ndeki sid gibi saçma sapan uyuma şekillerine girdim.
İndiğimde Kerime beni karşıladı, ve babası. Emel Teyze nin kapıdan çıkarken söylediği şeyi hatırlıyorum da, belki de yanlış duydum. Kerime Laleye benziyordu. Gövdesi siyah, çiçeği rengarenk bi laleye. :)
Birlikte bi çin filmi izledik. çok güzeldi. ay bu yazı çok sıkıcı olmaya başladı :D hatta sena uyumuş bile.


Haftanın en komik olayı çarşamba pazarında kadının tekinin takı satan adama bunlar çabuk kopar di mi demesi üzerine satıcının evet çabuk kopar demesiydi. pazarın ortasında kahkahalarla güldüm. ki kendimi durdurasım da yoktu. :) hatta kadın o bilekliği satın aldı. biz de 5 tane aynı kelebekli yüzükten aldık. keşke parmaklarımızı yeşile boyamasalar, o kadar güzeller ki aslında. :( ve ucuz ehe ehe :D ucuz olan her şey boyuyor herhalde. telefonuma kap almıştım. o da boyadı, hatta sadece telefonu değil elimi de boyadı.
bi de biz hint kınasıyla dövme yaptırdıııık çok güzel olduuuu... hem de dördümüz aynı kolumuza aynı dövmeyi yaptırdık. bildiğiniz dördüz olduk. :D siz şimdi neden 5 kelebekli yüzük aldığımızı da merak etmişsinizdir, biri ahsenciğime, kardeşime :D onun da doğum günüydü bu gün :) frambooazlı pasta aldık, çogoştu.
bu tatil anlatmakla bitmez, düşünmekle de... ama ayıp diyip çekindiğim şeyleri yapmaya karar verdim. günah olmasa yeter. insanların belirli dönemlerinde belirli bilgileri öğrenmesi gerektiğine inananlardanım. gerçi buna benim dışımda inanan var mı bilmiyorum ama :D bu tatilde de bunu öğrendim. sena nın annesinin demesiyle, günah değilse ayıp olması hiç bi şeyi değiştirmez. ne güzel... :)
insanlarla bi şeyleri tartışmak istemiyorum şu anda. kim kime, neye inanırsa inansın. hiç umrumda değil. bunu çokça düşünürüm ama çokça hissedemem. sevindim. :)
ve ben özendim bu tatilde. neye özendiğimi söylemek istemiyorum, özendim işte.
akıl ya da duygu dedi biri. biri. akıl sanırım.
bu gün biri benimle güveni yıkılmış gibi konuştu, üzüldüm. hatta streslendim. ve yüzünü bi daha görmeye utanıyorum, üzülüyorum.
aile çok ilginç bi kavram. o kadar ilginç ki... anlatamıyorum bile. ve arkadaşlar. onlar da ilginç. bu hayat benim için tamamen İLGİNÇ bi şey zaten! şans mı? bilemiyorum.
yazacak ve düşünecek çok şey var. o kadar gülüşün ardından, herkes uyurken ben hüzünlüyüm. ne tuhaf  şey şu melankoli.
sena irkiliyor, rüyasında ne gördüğünü merak ediyorum. ona sarılıp geçti diyesim var.
iyi bi fotoğrafçı değilim, değilim işte...
ve eleştirmek ne kolay bi iş gibi icra ediliyor.
uyumalıyım.
twitter çok yapay bi alem. samimi değil.
insanları tanımak güzel.
düzenli bi yazı yazmak isterdim, yapmadım. pek de önemli değil açıkçası. okunmazsa okunmasın. kalan sağlar bizim olsun.
uyumalıyım demiştim değil mi? bu melankoliden kurtulmak istiyorum. hoşçakal.
yazının küçüklüğü için üzgünüm, bu bilgisayarda tümünü seç tuşunu bulamıyorum.

3 yorum:

  1. Bu yazının üstüne bir ezgi göndermek istedim. hüzünlü olmasa da fırtına öncesi sessziliğin karşıt kavramı gibi,yeniden uyuanışını kutlamak istiyorum.. "16"

    http://www.kadoo.com/en/download/14557800-e28

    YanıtlaSil
  2. Ben bunları uyurken okumuşum heralde. çünkü okurken hem ben bunu okumuştum duygusunu hem de aman allahım böyle yazdığını hiç hatırlamıyorum duygusunu yaşadım. İpiçinden gelerek yazdığın yazıları seviyorum. öpüldün.

    YanıtlaSil
  3. profösör, hangi şarkı olduğunu söyleyin, ben bakayım. indirmek istemiyorum

    senacım, ilk başta zorladım kendimi yazmak için sıkıcı oldu. Düşün o zorlamış halimdi ehe ehe :D sonunu okumamışsındır bence, çünkü bilgisayara bakarken bile uyuyordun. sen de öpüldün :*

    YanıtlaSil

Çorbada senin de tuzun bulunsun ;) :)