3 Temmuz 2011 Pazar

Ağırbaşlı.

Sena'dan mektup bekliyordum ya, geldi. :) Çok sevindim tabi ki. Onun dediği gibi: "blogdan twitterdan kağıda geldik..." Gecenin birinde mektubuna karşılık yazmaya başladım. En son dördü gördüğümü hatırlıyorum. Tabi üç saat boyunca yazı yazmadım. Neyse, üç sayfa oldu. Bölük pörçük her şeyden bahsettim. :) Güzel oldu bence.
Mesleğin hırsızlık bile olsan bunu iyi yaptığın zaman insanlar sana değer veriyor.
Yasin ezberleme planlarım biraz gecikecek galiba. Babam önce kısa sureleri baştan dinlemek istediğini söyledi. Sonra uzunlara geçilirmiş. Tabi mantıklı olan o... Hoca da direk başlatmıştı Yasin'den ya... Neyse. Bu gün ailecek oturup Kur'an okuduk. Babamın Arapçası anlayacak kadar iyi. Sonra mealden tekrar ederken bize açıklama yaptı. Gerçekten yüreğimde bir şeyler hissettim. Güzel bir şeyler... Ve akılda kalan pek çok şüpheyi Bakaranın ilk dört sayfası bile yok etmeye yetiyor. Okuyun. Sadece bunu söylüyorum. Her gün bir sürü blog yazısı okuyoruz. Dört sayfa meal okumak mı ağır gelecek sanki?
Ne çok hata yapıyoruz... Sürekli. Ölüler hata yapmıyor. Ölmenin nesi kötü di mi?
Bazen insanlarla konuşmalarımı unutmak istemiyorum ve taslaklara kaydediyorum. Az önce onlardan birini okuyordum. Ruh hali çok ilginç bi şey okuyucu, benim ruh halim çok değişken. Doğru olanları biliyorum; ama bendeki ruh hali değişiklikleri neredeyse ruh değişikliğine varacak gibi olduğu için o anda ne yaptığımı bilmiyorum. Bunu geceleri çok fazla yaşıyorum. Bu yüzden uyumam en iyisi galiba.
Ve ben bu sıralar biraz daha olgun olmaya karar verdim. Küçüklüğümde yaşıtlarımdan çok daha fazla olgun davranırdım. Bu yüzden aileleri bana çok güvenirdi. Ben de onların yerinde olsam ben de güvenirim. Ama büyüdükçe küçük çocuk olmanın da çok güzel bir şey olduğunu fark ettim. "hihi" diye gülmenin hoşuma gittiğini fark ettim ve masum olmak istedim. Sadece masum... Ama çocuksu olmak pek doğru değil galiba. Yani küçük bir çocuk gibi davranmak. Olgun olmak ve ağır olmak daha doğru. Peygamberimiz böyle öneriyor. Miraçtan sonra hiç dişleri gözükecek kadar kahkahalarla gülmemiş biliyor muydun? Çünkü gerçekleri biraz daha öğrenen insan biraz daha ağırbaşlı olmaya başlıyor.

Ağırbaşlı.

"içinde allah askı varsa
onu takmayacaksın
madem allah askı var içinde
onu görmyeceksin bile"
demişti biri birine. Hak veriyorum şimdi.

Ağırbaşlı.

Perde kapansın.

1 yorum:

Çorbada senin de tuzun bulunsun ;) :)