5 Şubat 2012 Pazar

Orman ve yurt

Gecenin bir yarısı burda oturup blog yazmamın nedeni canımın sıkılması... Bu durumlarda konuşacak insan arıyorum. Yurtta her anım insanlarla beraber geçtiği için şimdi konuşacak kimse bulamamak tuhaf geliyor, bunalıyorum, sıkılıyorum, boğuluyoruuuuuuum! Neyse bu depresiflikten kurtulalım ve anlatalım:
Bu gün ormana gittik. Yürüdük... Köpeğin biri peşimize takıldı. Aslında ona köpek demek haksızlık olur. Bildiğin kurttu! Ormanda gezdiğimiz süre boyunca yanımızda dolaştı durdu ve çok uslu, masum bi şeydi... :)
Bi tane de arkadaşı vardı. Esnerken yakaladım onu :D Tipsiz yaa... ehehe


Çok şükür mutluyum.
Bi çok şeye sahip olduğumu fark ettim ya da bana emanet verilen bi çok şey olduğunu demeliyim...
Ve özledim. Özledim işte.
Birileri tarafından da suçlandım. Kötüydü. Suçlu olmak değil de... Ne bileyim. Ben de çok anlamadım ne hissettiğimi. Doğru olanı yapıyorum aslında; ama öte yandan birilerinin canını yaktığını bilmek de kötü bir his...  Kendime diğer insanlara gösterdiğim kadar önem gösterseydim böyle olmazdı. En baştan bencil olsaydım böyle olmazdı. Suçlu muyum... Bilmiyorum.
Yurtta kızlara bir şeyler anlatırken kendi hayatımı tekrar sorguladım. Hafızam bir kitap gibiymiş ve ben uzun zamandır "mm okumuştum buralarııı..." diyerek bakıp geçiyormuşum. Baya değişikti... 5 e kadar konuştuk bi ara. arada bi uyuyakalsam da... :D
saçma sapan işler yaa...
yazmak çok rahatlatıyor. gerçekten...
yeni bir günlük tutuyorum. çok güzel bi şey oldu. bi sayfa resim bi sayfa günlük. başkasının günlüğü olsa çok özenirdim herhalde :D yazı taraflarında çok lüzumlu bi şey yazmıyor her zamanki gibi ama resimlere tekrar bakmayı çok seviyorum. :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Çorbada senin de tuzun bulunsun ;) :)