15 Kasım 2010 Pazartesi

Her şeyden... Bir parça :)


Evet karar verdim, şu yetenekli insanlar ve abartma konusunda karar verdim yani... Hep onların yüzünden! Mesela az önce deviantart.com da  Daenerys-mOd'un galerisini geziyordum. Kendi kendime hıhım hıhım diyip monitörün karşısında gülümseyip durdum. İnsan onun özgün tarzına baktıkça 'ben de bi resim çizeyim bari, şöyle stres atayım. Çok da güzel olsun... Imm sonra böyle özgün olsun.' gibi talimatlar veriyor kendine. Tabi bu talimatları yerine getirmek için uğraşıyorum. Elbette onlar kadar başaramıyorum, sonra efendim yok niye güzel olmadı yok niye aklımdakini çizemedim yok bu aynı onun resimleri gibi oldu özgün olmadı ki... Yok yeaa! Bunlarla mı uğraşcam ben?! Bakmıyorum işte galerilerinize. Bana ne be?! A ah... Onları savunan tarafım şöyle diyor: 'Onlar demedi ki bak diye?!' Sen kimden taraftasın bakiyim? Zaaflarımı kullanıyor onlar. Neyse efenim sonuç olarak çok güzelleeeeerr... :)

Hepiciğinizin bayramını kutlar, 'mutlu' olun da hangi şekilde olursanız olun diyor, küçükl... Amaan hadi bayramınız kutlu olsun. İyi dinlenin xP xD
 
Hadi bayram güzel de bayram tatili diyince insan bir hoş oluyor. Kaç gündür hayalini kuruyordum. Sonundaaaa! 9 günlük tatilime kavuştum. 9 gün dediğime bakma, 4 günü cumartesi pazara denk geldiği için dershane var zaten! Geriye de 5 gün kalıyor. Neyse hiç yoktan iyidir... Ayyyhh... Bayram sonrası sınavları düşününce mideme bi şey çöküyor. Sanki çok muz yersem kabız olacağımı bildiğim halde çok muz yemişim de kabız olmuşum gibi bir his bu. Yani böyle olacağını biliyordum, derste hocanın kaşını milletin gözünü incelerken bir gün sınavların da geleceğini biliyordum. Yok kimyadır yok felsefedir. Zarttıru zurttur. xP

Çoban Yıldızı-Teoman. Gecenin bir vakti canım çekti nedense... Bazen oluyor bana böyle, bir yemeği nasıl canım çekiyorsa bir müziği de çekiyor. Bi de bir şarkı dilime dolanınca açıp dinliyorum o şarkıyı, geçiyor. En azından öyle sanıyorum.
Betüş'üm blogumu takip ediyor. Aslında ben herkese aynı olayları teker teker anlatınca zor oluyordu. Ben blogda biriktirip onlar okuyup yorum yapınca daha güzel oluyor. Şimdi sen ortada yorumu görmüyorsun diye yorum yok sanma, msn den yorum yapıyor. Çok zeki sandıydın kendini diğğ miii?! Hoş, gece boyunca fısıldaşıp 'sora şöle oldu, sora da o onu dedi yeaa' demenin de tadıbi ayrı; ama uzakta olunca böyle daha iyi oldu. Şimdi anlatalım...

İlk olarak fizik yazılısı olduk. Berbattı. Oysa ki çalışmıştım. Bi de delip geçen bakışlı çocuk sorularını birine parayla çözdürüyor; ama benle aynı notu alıyor. O yüzden fena bozuldum. Hiç de öyle çalışıp herkesi geçeceğim gibi bir hırslanma gelmedi. Boşuna bekleme. Aksine şevkim kaçtı xP Şu anda OKS'deki sıramdan çoook daha gerideymişim gibi hissediyorum. Acaba gerçekten öyle mi? Yoksa ortaokulda her seviyeden insan vardı. Onlar arasında iyi durumdaydım da burdakilerin hepsi bana yakın seviyelerde oldukları için karşılaştırma yapınca yanlış mı oluyor? Bunu bilemiyorum işte. Ama OKS'de soruları kendime daha çok güvenerek çözdüğüme eminim. Şimdi ise doğru olduğunu bildiğimde bile şöyle bir tıkanma oluyor. Hıı mmm, yok yaa ben beceremem! gibi. Bu her yerde karşıma çıkıyor. Mesela deviantart.com daki bazı kelimelerin seslisozluk.com da Türkçe'sine bakıyorum. Ama aslında ben o kelimeyi bildiğim halde emin olamıyorum. Yok, ben bilmiyorumdur. Yanlıştır. gibi şeyler düşünüyorum.
Ahh kendim dahil sıkıntılarını anlatan insanlardan bıktım! Şu anda bırakıyorum bu ders sıkıntılarını. Notum hakkında kendimi kınamakla geçirmeyeceğim yazımı.
Hah dur benim için kabus senin için komik olabilecek bir şey anlatayım. xD Şimdi bizim ebediiyat yazılılarının okunuş şekli hepimizi fena sinirlendirdi. Mübarek puan kırmak için mikroskopla incelemiş kağıtlarımızı. Allah cezasını versin. Ohh söyledim rahatladım. Beddua etmeyi sevmiyorum; ama kabus gördürtecek kadar kötü bakışlı kadın (ebediiyat hocasından bahsediyorum) bunu fazlasıyla hak etti bence. Burda edebiyat yazılısının kötülüğünden bahsetmeyeceğim. Bizim ebediiyat hocasının kötülüğünden bahsedeceğim. xD
Dur buna ebediiyat hocası demek uzun oluyor. Ona 'Cable' diyeceğim. Bu Cable nerden geliyor merak ettin tabi, anlatayım. Scott Westerfeld diye bi adam var. Yabancı bir yazar. Çirkinler-Güzeller-Özeller-Ekstralar diye bi seriyi yazmış. Nevşehir'de okurken fazla incelemeden 'Çirkinler' ismi hoşuma gittiği için almıştım. Oysa ki seri olmayan bi kitap seçtiğimi sanıyordum. Hatta kitabın son sayfasını okuyup sinirle yere fırlatmadan önce arkasındaki 'Serinin ilk kitabı' yazısını görene kadar da öyle sanıyordum. Tüm seriyi anlatmayayım da, serinin genelinde Dr.Cable adlı 'Özeller' sınıfına dahil bir kadın var. Özeller genel olarak, korkunç bakışlı, süper güçleri olan, diğerlerini yöneten insanlar. Ben de ebediiyatçıyı her gördüğümde 'Aynı Özeller gibiiiğğğ' diyorum kendi kendime. İşte o yüzden onla 'Cable' diyciiim. Siz de alışıverin. :) Sağa sola bi yere bu kişi isimlerini yazmam lazım. Velet'i felan yani...


Hah işte, dershanede herkes hocanın sınavı çok kötü okuduğunu, her şeyden puan kırdığını filan konuşuyordu. Bi de ben o gün dershanede telefondan müzik dinliyordum. Sen bunlar yoğrul yoğrul, bilinç altıma yerleş. Bi de Velet'in yorumuyla 'popom açık kalınca...' Gün boyunca gördüğüm, duyduğum şeyler rüyada karşıma pörtleyiverdi.
Rüyamda; ders ebediiyatmış. Cable bir şeyler anlatırken birden benim telefonum çalmaya başlıyormuş. Çalan parça da ne? 'Duman-Köprüaltı' xD Hahahahöhöhöğğğuu Şimdi güldüğüme bakma, rüyamda çok fena yusuf yusuftum yani. Neyse efendim, ben telefonun sesini kapatmaya çalışıyorum, elim ayağıma dolaşıyor. Bir türlü kapatamıyorum. O sırada Cable korkunç bakışlarıyla geliyor. Gözlerimin taaa içine bakıyor. Ben de böyle ezilmiş, büzülmüş, kuyruğu koparılmış kedi yavrusu gibi bakıyorum. Tam da o sırada parçanın şu bölümü geçiyor:
''yolumuz ayrı biliyorum
ölmeden son bir defa
belini kavrasam yeter
hadi gel buluşalım
eski köprünün altında
kimseler görmesin
mehtaba karşı uzanalım eski köprünün altında
kimseler bilmesin, kimseler duymasın!''
Böyle 'sevişelim' filan da geçiyordu ben hocanın gözlerinin içine bakarken de, sanırım parça değişmiş o sırada xD Neyse... Bu parça çalarken saatin sesiyle uyandım. Hep de böyle olur. Saatin sesiyle uyanır rüya görenler.  xP


5 yorum:

  1. yazın kadar uzun bi yorum yapamıycam yorgunum çünkü :D

    o resimleri kıskanma konusunda haklısın. ben hiç resim yapamadığım için mutluyum, hiç değilse yapabilirdim takıntım olmuyo da çok güzel çiziyolar yaa..

    YanıtlaSil
  2. Buna da razıyık xD
    Evet çok güzeller :)
    Eminim sen de 'Yeteneksizim' diyen yeteneklilerdensindir xD Amanin Çekoslavaklaştırmadıklarımız' dan sonra en uzun kelimeyi ben yazdım xD

    YanıtlaSil
  3. resim yeteneği gıdım yok bende :D ne resim ne müzik :D

    sen çiziyosun ama dimi

    YanıtlaSil
  4. tabi çiziyosun yahu burda gördüm hatta. kafam dalgın ona veriyoruz :D

    YanıtlaSil
  5. Çiziyorum işte kendimce xD
    Arada sırada rahatlatıyor gerçekten :)
    Kafan neye bozuk senin yahu xS
    Negatif dünya, rengarenk insanlar! :)

    YanıtlaSil

Çorbada senin de tuzun bulunsun ;) :)