12 Kasım 2010 Cuma

Abarıtırım, huyumdur...

Yeni öğrendiğim bir şeyi sevdiysem o konuda abartmaktan alı koyamam kendimi. Her şeyini cıncık bıncık öğrenip 'Süper yaa...' denilecek kıvama gelebilmek için uğraşırım.
Mesela;


Edebiyat:
Bir ara gece gündüz yazı yazıyordum. Sanki çölde kalmışım da su bulmuşum gibi heyecanla yazıp duruyordum. Amatör bir yazara göre epey uzun, hala sonu gelmeyen bi hikayem de oldu. Hatta o hikayem bi forumda sabit konu da oldu. :) Yani forumun edebiyat bölümüne girince direk karşına benim hikaye çıkıyor. Bunlar oldu da ne oldu? Başım çok fena göğe erdi. xP 
Bi de bir sürü günlüğüm vardır benim. Mesela birine sinirlendiğimde yazarım, birine geziye gittiğimde, birine derslerimi anlatmak için, birine dedikodu yapmak için... Günlüğün özelliğine ters olarak benimkiler 'gizli' değildir. Kütüphanemde halka açıktır xD Hatta gelen insan çekinmez de bakmak isterse karıştırabilir. Şimdiye kadar itiraz ettiğimi hatırlamıyorum.


Resim;
Yine bir ara gece gündüz resim çiziyordum. Sonra onları biriktirdim, bi dosyada duruyorlar. Burda yayınladım o resimlerin bazılarını. Kara kalemleri çizdiğim sırada resimlerimi gösterdiğim her insan bana 'Bu kızın akli dengesi iyi değil, tüymeliyim burdan' der gibi bakıyordu. Bazıları 'neden böyle karamsar çiziyorsun?' diyordu. (Resimlerin hepsini buraya eklemedim o intihar eden kızdan bir sürü var da... xP) Bendeki cevap da şuydu: 'Şey yeaa ben bi hikaye yazdım da onun resimleri aslında bunlar. Benle alakalı değil...' Evet, itiraf ediyorum: Palavra! O resimlerin hepsi ruhumdan kopup gelen şeyler... Öyle bi hikaye de hiç olmadı xP Kedime'mle bi proje vardı cidden; ama devamı hiç gelmemişti.



Sonradan renkli çizdiklerimse ya ağlar ya yağmur yağar ya da bizim kızın yüzü kapalıdır. Evet, psikolojim bozukmuş arkadaşım na'piyim? (Sanki şimdi değil xD Eskiye göre az ama... ) Bu benim xP Sanalın en çok bu yönünü seviyorum. Sen bana korkunç gözlerle bakarken ben seni görmüyorum.


Fotoğraf;
Bu ara fotoğraf çekmeyi abarttım. Fotoğraf makinesi olmadan evden çıkmıyorum. Yanımda taşımadığım istisna bir gün olmuşsa kendi kendime 'Tüh olsa şunu da çekerdim, tüh bak bunu da' gibi şeyler söylüyorum ve pişman oluyorum. Ertesi gün aynı yoldan gidip aynı şeyleri çektiğim de oldu hani... Şu çiçeği çekiyim, aman ne güzel oldu! Bi de eve gelip bakiyim onlara derken günü geçiriyorum.

SONUÇ OLARAK; hiçbir şeyin ortasını bulamıyorum. Bu huyumdan dolayı da kendime sinirleniyorum; ama bırakamıyorum da... İlgi gösterdiğim şeyler genelde çevremdekilerin 'artık abarttın' demesiyle son buluyor. Soğuyorum, eski yaptıklarıma da iç çekerek bakıyorum sadece.
Babam, ondan böyle gördüğüm için böyle olduğunu söyledi. Olabilir, ben  babama benzerim zaten. Anneme benzeseydim mesela; fotoğraflarıma bakarken 'Aman bu fotoğrafları çekerken de ne zaman kaybetmişimdir ama...' derdim. Şimdi ise babam gibi; 'Bu da çok güzel, insana Ahmet Haşim'in Merdiven şiirini hatırlatıyor yaa...' diyorum.
Pişman mıyım? Evet bazen... Ama her konuda bilgim oluyor bu şekilde. Ebru, Tezhip, Minyatür hakkında bilgim olduğu gibi.

Peki bu sorun için ne düşünüyorum?

Photoshop öğrenip biraz da onu abartsam fena olmaz. xD


Not: Çariçeee dediğini tam beceremedim galiba... Beni de ekle o 'bakabilenler'e :(

2 yorum:

  1. Dün sınıftan biri çizdiğim resmi görünce bana aynen şunu sordu :
    Sen psikopat mısın? :D Ben de "Hayır, ben gayet normal bir insanım" dedim puhahah ;D
    Bu abarttıkların iyi şeyler bence, sigara içmeyi abartabilirdin ya da daha kötü şeyleri ;D
    Aynen devam canım :D

    YanıtlaSil
  2. Bak bu da başka bi bakış açısı.
    Çok beğendim xD xD (bknz: işine geldiğinde hemen kabullenme durumu. xD )

    YanıtlaSil

Çorbada senin de tuzun bulunsun ;) :)